Ekim 1, 2024
Ekim 1, 2024
Eylül 27, 2024
Eylül 27, 2024
Eylül 26, 2024
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İstanbulpark Pisti, Formula 1’in en zorlu ve heyecan verici pistlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yüksek hızda geçilen virajları, değişken eğimleri ve benzersiz pist tasarımıyla hem sürücüler hem de izleyiciler için büyüleyici bir deneyim sunuyor. Gelin, İstanbulpark Pisti’nin teknik özelliklerine daha yakından bakalım.
İstanbulpark’ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, pist boyunca değişken yükseklik farklarıdır. Pist, %8’e kadar çıkan dik eğimlere sahip ve bu da sürücüler için büyük bir teknik zorluk yaratıyor. En yüksek ve en alçak noktalar arasında yaklaşık 40 metreye varan bir irtifa farkı bulunuyor. Özellikle 8. virajda bu yükseklik farkı çok belirgin olup, lastikler üzerinde büyük baskı yaratıyor.
İstanbulpark, özellikle ünlü 8. virajıyla bilinir. 4 apex’e (zirve noktası) sahip bu uzun ve hızlı viraj, hem sürücüler hem de araçlar üzerinde büyük bir fiziksel stres yaratır. Bu virajı doğru şekilde almak, iyi bir tur zamanı elde etmek için kritik önemdedir. Pilotlar burada 4,5G kuvvete kadar maruz kalabiliyor, bu da sürücüler için büyük bir dayanıklılık testi anlamına geliyor.
Pistin ana düzlüğü, yaklaşık 720 metre uzunluğundadır ve araçlar burada yaklaşık 330 km/s hıza ulaşabiliyor. Start/finish düzlüğünde DRS (Drag Reduction System) bölgesi de bulunuyor, bu da özellikle geçiş mücadelelerinde büyük bir avantaj sağlıyor.
İstanbulpark, değişken hava koşullarıyla bilinen bir bölgededir. Sonbahar aylarında düzenlenen yarışlarda pistin kaygan hale gelmesi ve yağmurun etkisiyle büyük bir strateji mücadelesi yaşanabilir. 2020 yılında düzenlenen Formula 1 Türkiye Grand Prix’sinde asfaltın yeni döşenmiş olması ve düşük tutuş seviyesi, yarışta izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmıştı.
İstanbulpark, ünlü Alman pist tasarımcısı Hermann Tilke tarafından tasarlanmıştır. Tilke, pisti tasarlarken farklı yükseklik değişimlerini ve zorlu virajları ön planda tutmuş, böylece sürücülerin sürekli olarak odaklanmasını gerektiren bir pist yaratmıştır. İstanbulpark, aynı zamanda seyircilere çok çeşitli görüş açıları sunan bir pisttir; birçok noktadan pistin büyük bölümü izlenebilir.
Pist, birçok geçiş noktasına sahip olmasıyla da ünlüdür. Özellikle 12. ve 14. virajlar arasındaki bölümde sürücüler sık sık atak yapma fırsatı bulur. Bu da İstanbulpark’ı diğer pistlerden ayıran bir başka önemli özellik olarak öne çıkar.
İstanbulpark, Formula 1 tarihinde ilk olarak 2005 yılında takvime eklendi. İlk yarışı Kimi Raikkonen kazanmış ve o günden itibaren pist hem sürücüler hem de taraftarlar tarafından çok sevilmiştir. 2020 yılında pandeminin etkisiyle yeniden takvime dönen pist, Lewis Hamilton’un 7. Dünya Şampiyonluğu’nu kazandığı yarışa ev sahipliği yaparak unutulmaz anlara sahne olmuştur.
İstanbulpark, sadece teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda zorluk derecesi ve stratejik önemiyle de Formula 1 takviminin en özel pistlerinden biridir. Hem sürücülerin hem de mühendislerin en ince detaylarına kadar düşünmesi gereken bu pist, izleyicilere de her zaman heyecan dolu yarışlar sunmaktadır.
Yorum Yaz